Biyotop akvaryumları yeni başlayan hobiciler tarafından pek tercih edilmez. Karma ve renkli akvaryumların cazibesinden kurtulmak zaman alır. Sürekli yüzen balıklar, curcunalı bir ortam, renkli taşlar, vernikli deniz kabukları, biblolar, plastik bitkiler, rengarenk arka fonlar… Bu ışıltılı dünya, canlıların sağlığını ve yaşam standartlarını gölgede bırakır, öteler, görünmez kılar. Oysaki sayılan bütün bu malzemeler ne doğada vardır ne de canlıların istekleridir. Bütün bunlar sadece göz zevkimize hitap eden, bizim tercihlerimizdir.
Elbette yapay malzemeler bilinçli olarak akvaryuma eklendiğinde kullanılabilir, kullanılmaktadır. Yumurta dökmek için korunaklı bir çömlek, yavru canlı doğuranların hayatta kalması için eklenmiş bir küme rafya veya bir gurup plastik bitki, ağızda kuluçkacılar için saklanma alanı olabilecek bir su borusu vs… Fakat bütün bunlarında doğal ortamın birer taklidi olduğu unutulmamalıdır. Çömlek yerine bir mağara, rafya yerine su üstü bitkisi, plastik bitki yerine canlı bitki, su borusu yerine bol gözenekli kayalık bir alan biyotop mantığının ta kendisidir.
Bazı biyotop kuralları aşılarak, akvaryum üzerine eklemeler yapmak gayet masum karşılanabilir. Canlıların sağlığına zarar vermeyecek bu değişikliklerle akvaryum renklendirilebilir. Ortama ait olmayan bitkiler, kaya gurupları akvaryumla bütünleştiği sürece yadırganmayacaktır.
Bir biyotop akvaryumu kurmadan önce canlıların doğal alanları araştırılmalı, incelenmeli, ihtiyaçlarına uygun malzemeler temin edilmeye çalışılmalıdır. Bu malzemeler hem canlıların isteklerine cevap verecek, hem de görsel anlamda bizleri tatmin edecektir.
Çoğu zaman tasarlanan ortam için gerekli malzemeler, tek bir akvaryumcuda ya da pet-shopta bulunmaz. Buradaki zorluk, doğayı taklit etmenin zorluğu ile örtüşmektedir. Bir Afrika göl biyotobu hazırlanıyorsa işimiz nispeten daha kolaydır. Birbiriyle renk ve boyca uyumlu kayalar ve kum ana malzeme olarak yeterli olacaktır. Oysa Amazon’da sığ ve asidik bir su birikintisi hazırlanıyorsa bitkilere, köklere, dallara, kuru yapraklara ve salınım yapmayan kuma ihtiyacımız olacaktır. Buradaki zorluk birazda ülkemizdeki suyun bazik olmasından kaynaklanmaktadır. Orta üstü ve sert sular nedeniyle, asidik bir gölcüğü taklit etmek güçleşmektedir. Fakat bu güçlükler günümüz teknolojisi ve akvaristlerin özgün çalışmaları ve gayretleriyle aşılabilmektedir.
Yerel bir biyotop hazırlanıyorsa, yorucu fakat çok keyifli bir sürecin yanında kolaylıkları da vardır. Doğal ortamı canlı görebilir, malzemeleri temin edebilir, yaşam ölçütlerini değerlendirebilir, görmüş olduğumuz sulak bölgeden bir kesiti taklit edebiliriz.
Yani bir biyotop akvaryumun yolu canlıların yaşam alanını iyi etüt etmekten geçer. Canlılara odaklı bu güzide ortamların kurulması, kendi keyfiyetlerimizden kolayca vazgeçmemizi sağlayacaktır. Çünkü doğal olan her şey güzeldir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder